Göktürk Kısa'nın Kaleminden: Beşiktaş Eyüpspor'u Yenecek ve Avrupa Hedefine Adım Atacak

Yazar : Göktürk Kısa

Beşiktaş, Eyüpspor’u Yenerken Avrupa Kupalarına Adım Attı

Beşiktaş, Süper Lig’de Eyüpspor’a karşı 3-1’lik galibiyetle Avrupa kupaları yolunda büyük bir adım attı. Ligde en az gol yiyen takımlardan biri olan Eyüpspor’u deplasmanda 3 golle mağlup etmek, Beşiktaş için son derece değerli bir zafer oldu. Maçın başından itibaren yaşananlar, büyük takım refleksini ve özgüveni ön plana çıkardı.

Eyüpspor’a Karşı Zorlu Başlangıç ve Geri Dönüş

Beşiktaş, maça kötü başladı. 1. dakikada Eyüpspor, Tayfur Bingöl’ün golüyle 1-0 öne geçti. Ancak, takımda önemli bir mental değişim yaşandı. İlk yarı boyunca bu şok golün etkisiyle değil, aksine toparlanarak maçı 2-1’e getiren Beşiktaş, ikinci yarıda rahat bir şekilde sonuca gitmeyi başardı.

Hatalı Goller ve Stoperler Üzerine Değerlendirme

Beşiktaş’ın ilk yediği golde hem stoperler hem de genel savunma düzeni hatalıydı. Felix’in savruk pası ve Tayyip’in alanını kaybetmesi, takımın savunmada ciddi zaaflar gösterdiğini ortaya koydu. Bu hatalar özellikle defansif hattın kalitesine olan güveni sorgulattı. Ancak, bu maçta bu hatalara rağmen takımın toparlanıp maçı çevirmesi, takım ruhunun yüksek olduğunu gösterdi.

Oxlade ve Prese Dayalı Yüksek Performans

Beşiktaş’ın gösterdiği en dikkat çekici özelliklerden biri, yüksek tempolu pres oyunuydu. Solskjaer’in geliştirdiği pres planı, ligin en iyi pres takımlarından biri olan Eyüpspor’a karşı çok etkili oldu. Özellikle Oxlade’in orta sahadaki hareketliliği, ve Mario ile Rashica’nın savunma desteği, Beşiktaş’a önemli bir avantaj sağladı.

Press Planı Özeti:

• Önde: Rafa ve diğer iki oyuncu ile alanı daraltarak Eyüpspor’un oyun kurmasına engel olundu.
• Orta Saha: Oxlade’ın 6 numarada yaptığı hareketli kullanımlar, Beşiktaş’ın topa sahip olmasını sağladı.
• Savunma Yardımı: Rashica ve Mario, sürekli olarak rakip oyuncuları sıkıştırarak top kayıplarına neden oldular.

Bu pres planıyla Beşiktaş, hem ofansif hem de defansif anlamda üstünlük kurarak maçı kontrol etti.

Rafa’nın Yükselen Performansı ve Ciro’nun Sorunları

Rafa, maçın en dikkat çeken oyuncusuydu. Özellikle Joao Mario’nun arkasında oyun kurma yeteneğiyle daha da verimli hale geldi. Rafa’nın gösterdiği bu yükselen performans, Beşiktaş’ın hücum gücünü artıran en önemli etkenlerden biri oldu. Bu sezon 21 gole katkı sağlayan Rafa, doğru eklemelerle daha da parlak bir geleceğe sahip.

Diğer yandan, Ciro Immobile’nin performansı, büyük bir hayal kırıklığına yol açtı. Yıllar içinde golcü kimliğiyle tanınan Ciro, özellikle ilk yarıda kaçırdığı gol pozisyonlarında temel hatalar yaparak dikkatleri üzerine çekti. Solskjaer’in 45. dakikada onu oyundan alması, doğru bir karar olarak değerlendirildi. Ciro’nun mental açıdan zorluklar yaşadığı bu maçta, gol atma psikolojisinin etkisi net bir şekilde hissedildi.

Semih’in Potansiyeli ve Gelecek Umudu

Semih, oyuna girdikten sonra sergilediği performansla Beşiktaş’a önemli katkılar sundu. Özellikle 5 kişilik savunma arasında doğru pozisyon alarak Rafa’ya attığı asist, Semih’in oyun zekasının arttığını gösteriyor. Semih’in topla daha az oyalanması ve daha hızlı paslaşması, onun gelecekteki potansiyelinin fark edilmesini sağladı.

Solskjaer’in Dokunuşu: Bir Hoca Mükemmelliği

Beşiktaş, bu galibiyeti ve performansı büyük ölçüde teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer’in takıma dokunuşlarına borçlu. Solskjaer, oyuncularının mental ve taktiksel açıdan gelişmesine büyük katkı sağladı. Hem takımı hem de oyuncuları doğru bir şekilde yönlendiren Solskjaer, Beşiktaş’ın daha stabil ve etkili bir futbol oynamasını sağladı. Öne çıkan isimlerden bazıları, Rafa, Joao Mario, Rashica ve Masuaku gibi oyunculardı.

Gelecek İçin Umutlar: Avrupa Hedefi

Beşiktaş’ın gösterdiği bu performans, takımın hem şampiyonluk yarışındaki iddiasını sürdürmesi hem de Avrupa kupaları için mücadele etme amacını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu galibiyet, hem takıma özgüven kazandıracak hem de gelecek sezon için Avrupa hedeflerini daha da yakınlaştıracaktır.

Maç Özeti Tablosu: