ZÜMRÜDÜANKA KARTAL

Beşiktaş, kâbus gibi geçen 2024-2025 sezonunun ilk yarısının ardından yeni teknik direktör Solskjaer ile birlikte çıktığı ilk maçında turnuvanın favorisi olan Athletic Bilbao’yu ezici bir oyun ve skorla mağlup etti. Karşılaşmayı 4-1 kazanarak turnuvada devam etme ihtimalini yükselten Kara Kartal, uzun bir aranın ardından küllerinden doğdu.

Daha önce de sıkça belirttiğim fikrimi yinelemekle başlamak istiyorum. Beşiktaş’ın bu kâbus gibi geçen sürecinin sebebi geçen sezondan farklı olarak kadro kalitesi sorunu değildi. Sürekli olarak yaşanan belirsizlikler, kaoslar ve saha dışı olaylar o kadar tesir bıraktı ki Beşiktaş saha içinde bir takım olduğunu unutmuştu. Yeni bir yönetimin ardından yeni bir teknik adamın da gelişi ile beraber sezon başındaki parlak günlerini andıran bir futbol sergiledi.

Athletic Bilbao maçı öncesi Beşiktaş’ın kazanma ihtimalini hemen herkes şansa ve Bilbao’nun yedek çıkmasına bırakmıştı. Maçın ilk düdüğü geldiği andan itibaren ise ben dahil hiçbir izleyici şaşkınlığını gizleyememiştir. Sahada Bilbao’yu domine ederek oyun ve skor üstünlüğünü ele alan ve iştahlı bir Beşiktaş vardı.

Ernest Muci, Rafa Silva, Milot Rasicha gibi çok üst düzeyde oynayan oyuncular hücum hattında Athletic Bilbao savunmasına çaresiz anlar yaşattı. Özellikle Muci özelinde çok büyük alkışların gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bana göre Muci bu sezon en iyi maçını oynadı. Doğrudan bir skor katkısı olmasa da sol kanat performansı muhteşemdi.

Elbette en çok göze çarpanlar hücum oyuncuları olsa da bence maçın en iyilerinden biri Felix Uduokhai’ydi. Emirhan Topçu ile beraber defansta çok iyi işler yapan Uduokhai, Bilbao’yu özellikle hava toplarında bunaltmayı başardı.

Maç sonunda İtalyan golcü Ciro İmmobile eleştirilerin hedefine yerleşti. Bunun sebebi ise maçtaki pas ritmini bozmasıydı. İmmobile’nin kötü bir maç çıkardığının farkındayım fakat bence tabloya o kadar da kötü bakılmamalı. Sezon başında Rafa Silva ile beraber çok uyumlu bir görüntü veren İmmobile’nin bu kadar kolay gözden düşmemesi gerekir. Athletic Bilbao’nun son derece agresif bir futbol oynadığını ve hakemin de bu oyuna müsaade ettiğini göz önünde bulundurursak bence İmmobile’nin o baskıya maruz kalarak oynadığını unutmamalıyız. 

Beşiktaş çok iyi oynasa da Masuaku ve Joao Mario yine etkisiz performansları ile sahada oldular. Masuaku bu sezonki performansına göre yine fena değildi fakat bu oyuna uygun olmadığını artık görmek ve bir sol bek transferine ihtiyaç duyulduğunu kabul etmek gerekir. Umuyorum ki Beşiktaş en kısa zamanda bir sol bek transferi yapacaktır.

Bir maç ile her şey kesinleşmez veya bir maç ile her şey bitmez. Beşiktaş’ın doğru transferler ve istikrarlı oyun ile beraber net bir şekilde sabırlı olmaya ihtiyacı var. Her ne kadar ligde tablo kötü olsa da Avrupa’da ve Ziraat Türkiye Kupası’nda iddiasını koruyan bir Beşiktaş’ımız var. Takımımıza Bilbao maçında olduğu gibi sahip çıkmalı ve sabırla güzel günlere adım adım ilerlemeliyiz.

Her zaman dediğim gibi zaferler ancak ve ancak inanarak kazanılır. Geçen sezona benzemeyen ve tekrar umutların yeşerdiği bir sürece girilmesini her Beşiktaş taraftarı gibi ben de temenni ediyorum.